Selçuk Üniversitesinde “Özel Gereksinimli Bireylerin Farkındalığı” konferansı düzenlendi

22.02.2024 - Kurumsal İletişim Koord.

Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından “Özel Gereksinimli Bireylerin Farkındalığı” konulu konferans düzenlendi.

Güzel Sanatlar Fakültesi Salonu’nda gerçekleştirilen ve öğrencilere yönelik düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Selçuklu Borsa İstanbul Özel Eğitim Uygulama Okulu Özel Eğitim Öğretmeni Habibe Yaşar, Türkiye’de yaklaşık 1 milyon 400 bine yakın otizm spektrum bozukluğu (OSB) bulunan bireyin olduğunu, bu bireylerin dışarıdan gelen işitsel uyarıcılara fazla açık olmadıklarını, yüksek ses halinde elleriyle kulaklarını kapattıklarını, kendilerine temas edilmesinden rahatsız olduklarını, başını döndürme, zıplama, elleri çırpma ve sallama, yüz ekşitme/buruşturma gibi tekrarlı davranışları gösterdiklerini söyledi.

OSB’li çocukların göz teması kurmaktan çekindiğini, bulunduğu ortamda başka kimse yokmuş gibi davrandığını, yalnızca ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla iletişim kurmayı tercih ettiklerini anlatan Yaşar, iyileştirme yöntemleri arasında ilaç tedavisi, akupunktur tedavisi, selasyon (arındırma) tedavisi, glüten ve kazeinden yoksun diyet tedavisi, sekterin tedavisi, vitamin ve mineral desteği, nörofeedback tedavisi, hayvan, hidro terapisi ve sanat terapisi olduğuna dikkat çekti.

Selçuklu Borsa İstanbul Özel Eğitim Uygulama Okulu Özel Eğitim Öğretmeni Dr. İsmail Kaygısız da down sendromunun kromozomal bir bozukluk ve genetik bir farklılık olduğunu, birden çok sağlık sorununu beraberinde getirdiğini, en yaygınının zihinsel yetersizlik olduğunu kaydetti. Down sendromlu bireylerin genel gelişimsel özelliklerine de değinen Kaygısız, “Öz bakım becerilerini kazanmaları, bilişsel ve dil gelişimine göre daha kolay. Yeme esnasında dil kontrolü yok. Günlük yaşam becerilerinin öğretilmesi ve arttırılması, bu beceriyle ilişkili olan sosyalleşme ve iletişim becerilerini de olumlu yönde etkiliyor.” dedi.

Kaygısız, rett sendromunun 7 ile 24 aylar arasında ortaya çıktığını, kızlarda daha çok görüldüğünü, önceden kazanılmış becerilerin kaybolduğunu ya da gerilediğini, sesli ve hızlı soluk alıp verme, çiğnemeye yönelik yetersizlik, belirli bir noktaya odaklanarak donup kalma gibi belirtileri olduğunu vurguladı.

Konferansın ikinci bölümü de öğretim elemanlarına yönelik düzenlendi.